Pazar, Ağustos 14, 2005

HADDİM OLMAYARAK İKİLİ İLİŞKİLER


"minik kush ve Chift dish"

Erkekler ve kadınlar üzerine bir sürü yazı, çizi, hikaye, destan, fıkra vardır. Erkek milleti oldukça egoist ve vurdumduymaz kadın milleti ise hep özverili ve sabırlıdır. Kadınlar bence takdire şayan yapıtlardır. Bunu ne yağ çekmek için ne de birilerinden özür dilemek için yazıyorum… gerek yaradılışları gereği, gerekse hal ve hareketleri ile kadınlar, mükemmel yaradılışlı varlıklardır.

Ben yalnızlığı severim… ama yalnız kaldığımda kolum kanadım kırık isteksiz ve mutsuz olurum. Yıllarca kahrımı çekmiş ve çekeceğine inandığım biricik hayat arkadaşım ve böceğim yoksa yanımda olmazlarsa çok fazla huzur ve sükunetten bahsedemem doğrusu… Bencilim ama eşimi çok severim. Bunu sık sık söylemeye çalışsam da hareketlerimle, küçük sürprizlerle gösterememenin sıkıntısını çekerim. İlk etapta farkına varmam ama tek başıma kaldığımda yaptığım haksızlıklar geliverir aklıma… Her zaman, yitip gitmeden bilinmesi gerekir kıymetlerin savını savunsamda, salık versemde uygulamada bazen -pardon çoğunlukla belki de- aksadığım yerleri tespit eder kızarım kendime… Uzaklaşan gemiye, gözyaşları ve hıçkırığa boğulmuş el sallamaların sadece gözleri kızarttığını, ama kırık kalpleri tamire yetmediğini bu yaşıma rağmen öğrenemedim… Geminin güvertesine kadar gidilip, etrafta taraftakilere rağmen dolu dolu öpüşüp, sarıp sarmalayamamanın “seni çok seviyorum, sensiz ben hiçim” diye haykıramayıp, limanda gözyaşlarıyla kendi kendine söz vermenin acizliğini ve daha kötüsü “sms” mesaj atmak cürretini gösterebilmeyi yine de ufak çaplı bir pansuman olarak görüyor olmam sizce garip mi?

Ben aşkımı, sevgimi kalbime, koluma kazıdım ama bunu hareketlerimle gösterebilmeyi başaramadım. Bu huyuma hakikaten çok kızıyorum. Her daim kişi karşısındakine onu sevdiğini, önemsediğini “hissetirmeli” bu hakikaten lafla olmuyor.

Gemi limandan çıkıp giderken, elin havada gözde yaş öylece kala kalıyorsun… Peki ya sonrası? Hiç sormayın… Böceğin, oyuncakları hiçbir yerde evde… Karın, geliş saatine yakın bahçedeki duvarda değil. Buzdolabı daha da bir buz gibi doğrusu… Evdeki üç odayı tek odaya taşıma çalışmaları şipşak tamamlanıyor… Bu evin ahırdan farkı kalır mı? Peki, O yaptı, elleri deymiştir deyip barbunyaları tek tek öpmek hissi? kocaman yatak çok dar bana artık. Bir köşesine ilişir uyurum… Sabah ezanında korkup ağlayan kızımın yanına gitmeme gerek yok ki? O artık rahat yatağında yatıyor… Sabahları “Nerde benim çoraplarım?” diye soracak biriciğim, çok sevdiği şehirde artık…

Evet yalnızlık iyi güzel de en az 3 kişi… Sizleri seviyorum. Böceğimin dediği gibi “biz bir aileyiz” ve iyi ki de öyleyiz… Kopup uzaklaştığım ve buna ziyadesi memnun olduğum şehre ilk fırsatta öncelikle sizler ve dostlar için gelebilmek için tüm fırsatları değerlendireceğimi bilmenizi istiyorum.

Haddim olmayarak bir kıssadan hisse, sevginizi söylemeyin, GÖSTERİN…


Tanju Okan’ın o gür sesi ile söylediği şarkı dilimde…biricik eşime hediye ediyorum…



Eşyalar toplanmış, seninle birlikte,
Anılar saçılmış odaya her yere,
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıde köşede, gülüşün kaybolmuş,
Ne olur terk etme, yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte,
Sen… Kadınım….
Hatırla o günü, karşı ki sokakta
Seni öptüğümü ilk defa hayatta
Kollarımda benim ilkbahar sabahı sen
Sönmüş bak ışıklar,
Ev nasıl karanlık
O kırık aydınlık yuvamız soğumuş
Geceler bitmiyor ağlıyorum
Artık sen
Kadınım
Eşyalar tolanmış, seninle birlikte,
Anılar saçılmış odaya her yere,
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Masamız köşede öylece duruyor.
Bardaklar boşalmış her biri bir yerde
Sanki hepsi hasret nefesine
Sen Kadınım
Bana bıraktığın
Bütün bu hayat
Yaşanan aşkların değeri yok artık
Ben sensiz olamam
Artık anlıyorum sen
Şimdi çok yalnızım
Ne olur kal benimle
O kapıyı kapat
Elini ver bana
Dışarıda yalnız üşüyorsun sen…
Kadınım



Offf offff… damar oldu bu…

Kalın sağlıcakla,

Vosm@nius

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ah ah diyerek başlıyorum bu aralar her yazdığım yazıya zira kocam sen uslanmaz bir aşık ama bir o kadar da inatçısın... ben datçada olmaktan mutlu muydum ? hem evet hem hayır ama bu da bizim vermemiz gereken bir sınavmış demekki. hayat bize yeni birşeyler öğretiyor.ben oradaki günlerimdeki halimi hatırlamak dahi istemiyorum çünkü acıydı benim için orada geçen sensiz saatler... ama bu bana sensiz olmanın ne kadar zor olduğunu da gösterdi.onun için seni çok seviyorum "HALA" VE "DAİMA".
SS