Pazar, Haziran 11, 2006

Manzara ve Düşündürdükleri


Rüzgar tatlı tatlı eserken, şöyle bir tepeden bakmak kadar keyif verici bir şey olamaz herhalde… Bu gibi bir manzara karşısında, kendinizle başbaşa kalır, hayatınızı, yaşadıklarınızı gözden geçirirsiniz…

Yalanlar gelir birden aklınıza, hani bir şarkı vardı “Yılandan korkmam yalandan korktuğum kadar” o kısım takılır dilinize… yalanlar çeşit çeşittir. Beyazı, mavisi, pembesi… belkide bazen gerçekler gizlenmiştir sizden… buda bir çeşit yalandır ve esasen en kötülerinden biridir. Sizden gizlenen gerçekler aslında sizin sırtınıza saplanan çok keskin bıçaklardır… Hele ki güvenilir hiç beklenmedik yerden saplanan bıçaklarsa bunlar, yaraları normalinden daha keskin, daha kapanmaz ve daha acı vericidir.

Sigaradan bir fırt daha alınıp, gözler ufuğa kilitlendiğinde, eskiler gelir aklınıza, orada kıpırdayan her yaprak aslında sizin mazinizden bir parçadır. Tabi bir tek bu manzara değil, markette alışveriş yaparken de bazı şeyler birçok şey anımsatabilir size… Sakın korkmayın ağlamaktan, cips, sabun, yoğurt görüp ağlamak insanlığınızdan bir şey götürmez… Aksine hisseden, yaşayan bir yaratık olduğunuzu ispatlar…

Ne mutlu ki birçok şey bana önceden kendini hissettiriyor. Ne mutlu ki insanım ve ne mutlu ki gayet duru yalansız, dolansız bir hayatım var… Darısı tüm insanlığın başına…

Hayatım boyunca öğrenmeye devam edeceğimi esasen çok genç yaşlarda keşfetmiştim. Yine haklı çıktım… Tanrının her günü bir şey öğreniyorsun… Bu da çok güzel bir şey aslında…

Şu manzara resminin yazdıklarına bakar mısınız? Fotoğrafı çeken Onur arkadaşıma teşekkür ediyorum… Bunlardan daha bi sürü var… bu da demek ki daha çook hikaye var…

Kalın sağlıcakla,

Vosm@nius


Photo : Onur Bayülken 2006

Hiç yorum yok: